Libor skandalı, London Whale skandalı, ve analistlerin
çıkar çatışması gibi fiyaskolar ortaya çıktığında yatırımcıların güveni tamamen
dibe çökebilir. Pek çok yatırımcı hisse senetlerine yatırım yapmanın bu karmaşaya
değip değmeyeceğini merak eder. Ancak yine de borsa hakkındaki gerçekçi
görüşleri korumak önemlidir. Gerçek sorunlar göz ardı edilerek ortaya borsayla
ilgili bazı efsaneler ortaya atılır. İşte bu efsanelerden beş tanesi:
1. Hisse senetlerine
yatırım yapmak kumar oynamak gibidir
Bu düşünce pek çok kişinin borsadan uzak durmasına neden olur. Borsanın neden doğası gereği kumardan farklı olduğunu anlamak için hisse senedi satın almanın ne demek olduğuna bir göz atmamız gerekir. Bir hisse senedine sahip olmak, bir şirkete ortak olmak demektir. Hisse senetleri elinde bulunan kişiye o şirketin varlıkları ve yarattığı kar üzerinde pay oranında hak iddia edilmesi hakkını tanır. Çoğunlukla yatırımcılar hisse senetlerinin bir al-sat (trading) aracı olduğunu düşünür ve hisse senetlerinin o şirketin hissedarlığını temsil ettiğini unuturlar.
Borsa yatırımcıları durmadan hissedarlara kalan karı
hesaplamaya çalışırlar. İşte bu nedenle hisse fiyatları dalgalanır. İşletmenin
görünümü her zaman değişir, dolayısıyla işletmenin gelecekteki kazanımları da.
Bir şirketin değerini hesaplamak gerçekte kolay değildir.
Kısa dönem fiyat değişimlerinin rassal (akademide buna Rassal Yürüyüş Teorisi
denir) olarak ortaya cıkmasının ardında pek çok değişken vardır, ancak uzun
vadede şirketin değerinin gelecekteki karlarının bugünkü değere indirgenmiş
haline eşit olması beklenir. Bir şirket kısa vadede (gelecekteki kazanımların
beklentisiyle) kar olmadan ayakta kalabilir, ancak hiçbir şirket yatırımcısını
sonsuza kadar kandıramaz – eninde sonunda bu şirketin hisse senedi fiyatının
şirketin gercek değerini yansıtması beklenir.
Öte yandan, kumar bir tarafın kaybettiği diğer tarafın
kazandığı bir oyundur. Kumarda para, kaybedenden kazanana geçer, asla bir değer
yaratılmaz. Borsaya yatırım yaparak ekonominin genel zenginliğinin artmasına
katkı sağlarız. Yatırım yapmayı ve değer yaratmayı kumarla karıştırmamak
gerekir.
2. Borsa brokerlar
ve zenginlere özel bir kulüptür
Pek çok piyasa danışmanı, piyasanın her hareketine karşı
pozisyon alabileceğini iddia eder. Neredeyse tüm çalışmalar göstermiştir ki bu
iddialar çoğunlukla asılsızdır. Piyasa kahinlerinin çoğu yanlış tahminleriyle kötü
şöhrete sahip olmuşlardır; dahası internetin varlığı piyasaları daha önce hiç olmadığı
kadar halka açık hale getirmiştir. Önceden tüm veriler ve araştırma araçları
sadece brokerların kullanımına açıkken şimdi bireylerin de kullanımına açıktır.
3. Düşen hisse senetleri eninde sonunda geri yükselecektir
Bu efsanenin çekiciğinin sebebi her ne olursa olsun, amatör
bir yatırımcı için hiçbir şey 52 haftanın en düşüğündeki bir hisse senedini
satın almanın iyi bir yatırım olduğunu düşünmek kadar yıkıcı olmamıştır. Bunu eski
bir Wall Street atasözü gibi düşünün, “Düşen bir bıçağı yakalamaya çalışanlar
sadece yaralanacaktır.”
Diyelim ki iki hisse senedine bakıyorsunuz:
- X geçen yıl tüm zamanların en yükseğine
ulaştı ve 50 dolar civarına geldi, ancak sonra 10 dolara düştü.
- Y daha küçük bir şirket ama son
zamanlarda 5 dolardan 10 dolara cıktı.
Hangisini alırdınız? İster inanın, ister inanmayın, eşit
koşullarda, yatırımcıların coğu 50 dolardan düşen hisseyi almayı seçiyor, çünkü
fiyatın tekrar aynı seviyelere çıkacağına inanıyorlar. Bu şekilde düşünmek
yatırım dünyasında büyük bir günah! Fiyat, yatırım denkleminin sadece bir
parcası (al-sat yatırımdan farklıdır, al-sat teknik analizi kullanır). Amaç,
makul fiyattan iyi şirket hisselerini satın almaktır. Sadece piyasa degeri
düştü diye bir şirketin hisse senedini almak sizi bir yere götürmez. Bunu hisse
senetleri piyasada yanlış değerlenmiş yüksek kalitedeki şirketlerin hisselerini
almakla (value investing) karıştırmayın.
4. Yükselen
hisse senetleri mutlaka düşecektir
Fizik kuralları borsada geçerli değildir. Hisse senetlerini
aynı seviyeye çekecek bir yerçekimi gücü yoktur. 20 yıl önce Berkshire Hathaway’in
hisse fiyatı yaklaşık beş yılda 7,455 dolardan 17,250 dolara çıktı. Eğer bu
hissenin tekrar düşük fiyat seviyesine geri döneceğini düşünseydiniz, bu
hissenin yıllar içinde 170,000 dolara çıkışını kaçırırdınız.
Size hisse senetlerini asla bir düzeltmenin altına
inmeyeceğini söylemeye çalışmıyoruz. Önemli olan hisse senedinin o şirketin bir
yansıması olduğudur. Eğer muhteşem yöneticiler tarafından yönetilen harika bir
şirket bulursanız, o şirketin hisse senedi fiyatının yukarı gitmemesi için
hiçbir neden yoktur.
5. Az bilgi
hiç bilgiden iyidir
Genel olarak bir şeyler bilmek hiçbir şey bilmemekten
iyidir, ancak borsadaki bireysel yatırımcıların paralarıyla ne yaptıklarını
bilmeleri hayati önem taşır. Ödevini gerçekten iyi yapan yatırımcılar başarılı
olanlardır.
Paranızla ne yapacağınızı tam olarak öğrenmek için
yeterli zamanınız yoksa kaygılanmayın, bu durumda bir danışman yardımı almak
kötü bir fikir değildir. Ne olduğunu tamamen anlamadığınız bir şeye yatırım
yapmanın malıyeti bir danışman tutmaktan daha fazladır.
Bitirirken
Yatırım klişeleriyle bitirdiğimiz için bizi affedin ancak
başka bir eski atasözünden bahsetmekte fayda var: “Aşikar olan açıkca yanlıştır.”
Bunun anlamı, biraz bilmek sizin kuzu gibi sürüyü takip etmenize neden
olacaktır. Her şeyin bir bedeli oldugu gibi, başarılı yatırım yoğun çalışma ve
emek gerektirir. Az bilgisi olan bir yatırımcıyı az bilgisi olan bir cerrah
gibi düşünün; yapılacak hatalar finansal sağlığınızı feci şekilde
sakatlayabilir.
Çeviren:
Görkem Meral